Yedi film ödülü alıp, 24 tane de film ödülüne aday gösterilen ve film puanı 7.2’lik gibi çok yüksek bir puanda seyir eden ve sabitlenen Subay Ve Ajan filminin yönetmen koltuğunu Roman Polanski alıyor keza Roman Roman Polanski, Robert Harris ile birlikte filmin senaryosunu da yazmış bulunuyor.
Gerilim ve dramı, tarihten elde edilen reel veriler ile harmanlamayı başaran ve beyaz perdeye hatasız bir dille aktaran bu mükemmel filmde tarih 1894’ü göstermektedir. Gelecek vaad eden genç bir subay olan Alfred Dreyfus, her ne kadar iftiraların içten olmadığını haykırsa dai kendi suçsuzluğunu kanıtlamayı başaramaz ve Almanya namına casusluk yaptığı gerekçesi ile tutuklanır ve ömrünün geri kalanını Şeytan Adasında geçirmesi için bu adaya gönderilir. Alfred’in yargılanmasına ve hüküm giymesine sebep olan yetkililer arasında Georges Picquart adında bir istihbarat uzamanı da vardır. Picquart daha yeni karşısında istihbarat birimine terfi etmiştir ve Dreyfus’un yargılanmasında kilit belgeleri yargıya sunmuştur.
Fakat Picquart, Dreyfus’un tutuklanmasının ardından da ülke sırlarının Almanların eline geçmeye devam ettiğini anlar. Bu şart üstüne Picquart yaptığı korkunç hatayı fark eder ve olayı daha da derinlemesine araştırmaya başlar ve işin aslının Dreyfus olmadığını ve Dreyfus’un suçlanmasının sadece bazı kişileri gözetmek için olduğunu ve bu olayın içinde diğer güvenli olmayan isimlerin de bulunduğunu anlar ve bu olayın aslını ortaya çıkarmaya karar verir.
Picquart araştırmasını derinleştirdikçe kendini bir dejenerasyon labirentinin içerisinde bulur ve derinlere indikçe hiç de bilmeyi istemeyeceği isimlerin olduğu gerçeği ile yüzleşir. Fakat Picquart, Dreyfus’un haksız yere hapiste yattığını ve bu durumun da kendi suçu olduğunu çok iyi bildiği için ne pahasına olursa olsun bu durumu aydınlatacaktır çünkü bu olay Picquart için bundan böyle bir iftihar meselesi olmuştur. Picquart bu yolda sadece işini değil aynı süre da canını da tehlikeye attığını bilmesine rağmen bu işi ardına kadar götürmeye kararlıdır. Picquart için artık bir iftihar meselesi olan bu davada yollar gitgide artarak çatallaşmaya başlar ve Picquart artık engebeli bir karar belirlemek zorunda kalacaktır!