Baba 2, birincil filminin getirdiği üstün başarının ardındaki devam filmi çekilen Baba serisinin 2. filmi yani son filminden bir önceki çıkan filmdir ve bu yapımda birincil filminin başarısı ile beraber getirdiği ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. Yönetmenlik koltuğunda ilk filmden bildiğimiz; 5 Oscar ödülünün sahibi olmasının dıştan, harici olarak 48 bambaşka ödüle ve 54 adaylığa sahip olan meşhur yönetmen Francis Ford Coppola oturmakta. Yazarlık konusunda ise; Mario Puzo’nun, Baba ismindeki romanından adaptasyon olan yapımda Mario Puzo’nun da adı geçerken, ünlü yönetmen Francis Ford Coppola ise filmin yazarlığında da yer almış durumda.
Oyuncu kadrosuna göz atacak olursak çok pozitif değişikliğin yapılmadığı görülüyor. Michael karakterinde meşhur aktör Al Pacino bulunurken, Vito Corleone olarak ise karşımıza Robert De Niro çıkıyor. Ailenin bir öteki üyesi olan Connie Corleone rolünde ise “Rocky” serilerinden bildiğimiz 2 Oscar ödülünün sahibi olan ünlü aktrist Talia Shire oturmakta. Fredo Carleone olarak ilk filmde de gördüğümüz Altın Küre sahibi olan John Cazale var. Tom Hagen karakterini ise Oscar ödüllü Robert Duvall oynamakta.
Oyuncu kadrosu bu denli ödüllere sahip olan kişilerden oluşan yapımın ise imal bütçesine önceki filmden bambaşka olarak 13 milyon dolarlık bir fiyat bölünmüş. Birleşmiş Devletler’de 20 Aralık 1974 tarihinde serinin severleriyle buluşan üretim Kanada’da dahil almak üzere 47 milyon dolarlık bir brüt gelir elde ediyor. Diğer bölgelerde ise 186 bin dolarlık bir rakama ulaşan yapımın dünya çapındaki gişe performansının getirisi ise toplamda 48 milyon dolar olmakta. Gişe gelirleri açısından bakıldığında birincil filmin epeyce ardından kalan filmin IMDb puanı ise 9.0 olarak, ilk filmin 9.2’lik derecesinin azıcık ardındaki kalıyor. Lakin gene de kalitesini kanıtlamayı başaran üretim 3 adet Oscar ödülü kazanıyor. Önceki filmin gerisinde kalsa da yine de bu başarılarıyla hayranlarının gönüllerinde yer etmeyi başarıyor.
Baba yapımının 2. filminde ise; Zamanında herkesin bilip, adını duyduğunda kafasını çevirdiği mafya babası Don Vito Corleone’nin 1920’lerin New York’unda geçen hayatı ve kariyerinin son zamanlarından bahsedilmektedir. Hayatı ve mafyalık yaptığı yıllar baştan başa Carleone ailesinden bir imparatorluk yapı etmeyi başarmış olan Don, zaman geçtikçe yaşlanır ve yerini oğlu Michael Carleone’ye (Al Pacino) ayrılmak zorunda kalır.
Henüz işin başından temellerini sağlam atan Don, Carleone ailesini diğer karşı taraf aileler arasından yüceltmiş bir şekilde bırakır. Bu konularda yaşının verdiği dezavantajla çok fazla tecrübesi bulunmayan Michael ise babasının ona servet bırakacağı bu imparatorluğu yönetmekte zorluk çeker. Karşı Taraf ailelere aleyhinde ayakta kalmalı ve herkese Carleone ailesinin gücünü bir defa daha göstermelidir. Somurtkan taktirde zaten kirli bir iş ile bu yerlere gelmiş olan Carleone ailesi, bu pis işin pisliğine gömülecektir.